Ankara Kedisi, Türkiye'nin yerli kedi ırklarından biridir ve kökeni Ankara (eski adıyla Angora) bölgesine dayanır. 16. yüzyılda Avrupa'ya tanıtılan bu kedi, özellikle aristokratlar arasında büyük bir popülerlik kazanmıştır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde de oldukça değer verilen Ankara Kedisi, 1900'lerde İran Kedisi ile karıştırılmaya başlanmış ve safkan türü koruma altına alınmak istenmiştir. Günümüzde hala ülkemizde saygın bir yere sahiptir ve koruma projeleriyle nesli devam ettirilmektedir.

Ankara Kedisi, uzun ve ipeksi tüyleriyle dikkat çeker. Aynı zamanda zayıf ve kaslı bir yapısı vardır. Gözleri genellikle yeşil, mavi veya kehribar rengindedir ve bazıları heterokromi (farklı renkli gözler) gösterebilir.

Zeki, meraklı ve sosyal bir yapıya sahiptir. İnsanlarla güçlü bağlar kurar ve sahibine sadık bir şekilde davranır. Enerjik yapıları sayesinde oyun oynamayı severler ve iyi birer arkadaş olabilirler.

Ankara Kedisi genel olarak sağlıklı bir ırktır, ancak bazı kedilerde sağırlık görülebilir. Özellikle beyaz tüylü ve mavi gözlü olan kedilerde bu durum daha yaygındır. Genetik hastalık riski diğer ırklara göre düşüktür. Ancak düzenli veteriner hekim kontrolleri, özellikle işitme ve görme sağlığı açısından oldukça önemlidir.

Aktif ve enerjik bir yapıya sahip oldukları için dengeli bir beslenme programına ihtiyaç duyarlar. Yüksek proteinli ve kaliteli mamalar tercih edilmelidir. Tüylerinin parlak ve sağlıklı kalması için omega-3 ve omega-6 yağ asitleri içeren besinler verilmesi önerilir.

İyi bir bakım ve sağlıklı bir yaşam tarzı sağlandığında Ankara Kedisi 12 ila 16 yıl arasında yaşayabilir. Düzenli veteriner hekim kontrolleri ve doğru beslenme elbette yaşam süresini uzatmada önemli rol oynar.