Kedi hastalıkları, her kedi sahibini korkutan, endişelendiren ve hiçbir kedinin başına gelmesini isteyemeyeceği bir durumdur. Bazı kedilerin hastalıkları ya da virüsleri kapma oranı daha azken bazılarında bu oran daha fazladır. Bunun sebebi bazen cins özelliklerine bazen bağışıklık sistemi sağlığına bazen de düzenli aşılarının zamanında yapılma durumuna bağlı olmaktadır. Bu yazımızda, en sık kedi hastalıkları olarak bilinen rahatsızlıklara değineceğiz. Kedilerde görülen hastalıkların bazıları insanlara veya diğer hayvanlara bulaşabilir. Bu sebeple, kedilerin hastalıkları hakkında bilgi sahibi olmak ve gerektiğinde tedbir almak önemlidir.
Kedilerde görülen hastalıklar arasında iç ve dış parazit kaynaklı enfeksiyonlar oldukça yaygındır. Bu parazitler, kedilerin sağlığını ciddi şekilde tehdit eder ve en sık kedi hastalıkları arasında yer alır. Kedilerde en yaygın görülen iç parazitlerden yuvarlak solucanlar, özellikle yavru kedilerde yaygındır ve enfekte bir kedinin dışkısı veya kontamine toprak yoluyla yayılır. Bu parazitler kedinin sindirim sistemine zarar vererek çeşitli rahatsızlıklara neden olabilir ve tedavi edilmediğinde ilerleyen yaşlarda daha ciddi sorunlara yol açabilir. Şerit solucanlar da kedilerde sıkça rastlanan bir diğer bağırsak paraziti olup, pire veya küçük av hayvanlarının etindeki larvalar yoluyla bulaşır.
Dış parazitlerden pireler, kedilerde en yaygın olarak karşılaşılan ve hızla çoğalabilen parazitlerdir. Pireler, kaşıntı ve tüy dökülmesinin yanı sıra kan kaybı ve enfeksiyon gibi daha ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir, bu nedenle erken müdahale çok önemlidir.
Keneler ise genellikle açık hava ile temas eden kedilerde görülür ve ciddi hastalık taşıma riski taşır. Kulak akarları, kedilerin kulak kanallarında yaşar ve kaşıntıya, baş sallamaya sebep olur; ayrıca tedavi edilmediğinde ikincil bakteriyel enfeksiyonlara yol açabilir. Bu kedi hastalıkları düzenli veteriner hekim kontrolleri ve doğru ilaçlama ile kontrol altına alınabilir.
Kedilerde diyabet, vücudun insülin hormonunu doğru bir şekilde üretememesi veya bu hormona yanıt verememesi sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Bu durum, kan şekeri seviyelerinin yükselmesine neden olur; oysa glikoz, vücudun enerji kaynağıdır.
Diyabetin iki türü vardır: Tip I ve Tip II. Tip I diyabette, insülin üretiminde azalma olduğu için kan glikozu yüksek seviyelerde kalır. Tip II diyabette ise, hücreler insüline uygun şekilde yanıt veremediğinden kan glikozu yüksek seviyelerde kalır. Hem Tip I hem de Tip II diyabette, kan şekerinde bol miktarda şeker bulunmasına rağmen hücreler, insülinin şekerin kan dolaşımından hücrelere geçmesini sağlayamaması nedeniyle gerekli besinlere erişemezler.
Kedilerde en yaygın olarak görülen diyabet tipi Tip II’dir. Tahminlere göre, her 100 kediden 1'inin, yaşamları boyunca diyabet teşhisi alacağı belirtilmektedir. Kedilerde diyabetin belirtileri arasında aşırı susuzluk, sık idrara çıkma, iştah artışı ve kilo kaybı yer alır. Bu belirtileri gözlemlemek, kedinizin sağlığı için kritik önem taşır. Diyabet tedavisi, genellikle diyet değişiklikleri, insülin enjeksiyonları ve düzenli veteriner hekim kontrollerini içerir.
Kedilerde kanser, özellikle yaşlandıkça ortaya çıkma riski artan ve dikkatli gözlemlerle erken teşhis edilmesi gereken ciddi bir kedi hastalığıdır. Görülen en sık kedi hastalıklarından biri olan kanser, kedinizin yaşam kalitesini ve sağlığını doğrudan etkileyebilir. Farklı kanser türlerinin belirtileri değişiklik gösterse de kedinizde bazı genel işaretler gözlemlenebilir. Örneğin, iştah kaybı, ani kilo kaybı, halsizlik, karın bölgesinde şişlik, solunum güçlüğü, idrar veya dışkı yapmada zorlanma, topallama, iyileşmeyen yaralar, tüylerde matlaşma ve düzensiz tüy yapısı gibi değişiklikler kanserin habercisi olabilir.
Kedilerde kanser türlerinden bazıları erken teşhisle başarılı bir şekilde tedavi edilebilirken, lenfoma gibi kanserlerde tam iyileşme sağlamak zor olabilir. Erken teşhis için kedinizi düzenli olarak kontrol ettirmeniz önemlidir çünkü kanser belirtileri başlangıçta hafif ve genel sağlık sorunları ile karıştırılabilir. Kedinizin davranışlarında bir farklılık gözlemlediğinizde, veteriner hekiminizle görüşmek bu ciddi hastalığın ilerlemesini önlemede büyük rol oynar.
Kedinizin kansere yakalandığı durumlarda, beslenmesi ve genel bakımı titizlikle ele alınmalıdır. Kedinizin hareketliliği azaldığında, çevresini ona daha uygun bir hale getirmek, kum kabını sevdiği dinlenme alanına yaklaştırmak ve oyunlarını onun rahat edebileceği şekilde düzenlemek gibi küçük dokunuşlarla yaşam kalitesini artırabilirsiniz.
Feline leukemia virüsü (FeLV), en sık görülen kedi hastalıkları arasında yer alır ve kedilerde önemli bir enfeksiyona yol açan hastalıklardan biridir. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada’da kedilerin %2-3’ünde görülen bu kedi hastalığı, sağlığı bozulmuş veya yüksek risk grubunda yer alan kedilerde daha yaygındır; bu oran risk altındaki kedilerde %30’a kadar çıkabilir. Neyse ki, etkili bir aşı geliştirilmesi ve hassas test yöntemlerinin uygulanması sayesinde FeLV’nin yaygınlığı son 25 yıl içinde oldukça azalmıştır. FeLV'nin bulaşıcı yapısı ve bağışıklık sistemi üzerindeki etkileri nedeniyle, bu hastalık hakkında bilinçlenmek ve kedileri düzenli olarak kontrol ettirmek, kedilerde görülen hastalıklar arasında en tehlikeli olan bu enfeksiyondan korunmak adına oldukça önemlidir.
Kedilerde Feline Immunodeficiency Virus (FIV), dünya genelinde en yaygın ve etkili bulaşıcı hastalıklardan biridir. FIV, enfekte olan kedilerin bağışıklık sistemini hedef alır ve bu da kediyi diğer birçok enfeksiyona karşı savunmasız hale getirir. Enfekte kediler, yıllarca normal görünebilir; ancak sonunda bağışıklık yetersizliği gelişir. Bu durum, günlük yaşamda bulunan normalde zararsız olan bakteri, virüs, protozoa ve mantarların, kediyi ciddi hastalıklara maruz bırakmasına yol açabilir.
FIV belirtileri arasında iştahsızlık, kilo kaybı, diş eti iltihabı, ateş ve sürekli enfeksiyonlar yer alabilir. FIV'li kedilerin, sağlıklı kedilerle aynı ortamda bulunmaktan kaçınmaları, düzenli veteriner hekim kontrollerine gitmeleri ve dengeli bir diyetle beslenmeleri önemlidir. FIV pozitif bir kedi sahibi olmak, kedinin sağlığını yönetmek ve yaşam kalitesini artırmak için gerekli özeni ve dikkat gerektirir.
Alerjik dermatit, en sık kedi hastalıklarındandır ve genellikle alerjenlere karşı aşırı duyarlılık sonucu ortaya çıkar. Bu durum, kedinin cildinde kaşıntı, kızarıklık ve iltihaplanmaya neden olur. Kedilerde görülen hastalıklar arasında olan alerjik dermatit, özellikle polen, toz akarı, gıda bileşenleri veya parazitler gibi çevresel alerjenlerle tetiklenebilir. Kedi hastalığı olarak tanımlanan bu durum, kedilerin yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir ve tedavi edilmediği takdirde cilt enfeksiyonlarına yol açabilir. Erken teşhis ve uygun tedavi yöntemleri, alerjik dermatit sorununu kontrol altına almak için önemlidir. Veteriner hekimler, alerjik dermatit tedavisinde genellikle antihistaminikler, topikal kremler ve özel diyetler önermektedir.
Böbrek yetmezliği, kedilerde yaygın olarak görülen ciddi bir kedi hastalığıdır ve zamanla böbrek fonksiyonlarının azalmasıyla karakterizedir. Kedilerin hastalıkları arasında en sık rastlananlardan biri olan böbrek yetmezliği, genellikle yaşlı kedilerde görülür. Bu durum, böbreklerin atık maddeleri filtreleme ve idrar üretme yeteneklerini kaybetmesiyle sonuçlanır.
Böbrek yetmezliği belirtileri arasında aşırı susama, sık idrara çıkma, iştahsızlık ve kilo kaybı yer alır. Kedilerde görülen hastalıklar arasında bu hastalığın teşhisi, genellikle veteriner hekimler tarafından yapılan kan ve idrar testleriyle konur. Tedavi seçenekleri, böbrek yetmezliğinin evresine bağlı olarak değişiklik gösterir ve sıvı tedavisi, diyet değişiklikleri ve ilaçlar içerebilir. Kedinizin sağlığını korumak için düzenli veteriner hekim kontrolü büyük önem taşır, çünkü erken teşhis, tedavi sürecinde hayati rol oynar.
KAYNAK
https://www.vet.cornell.edu/departments-centers-and-institutes/cornell-feline-health-center/health-information/feline-health-topics
https://www.vet.cornell.edu/departments/cornell-feline-health-center/health-information/feline-health-topics/feline-leukemia-virus
https://www.extension.purdue.edu/extmedia/4H/4-H-851-W.pdf
https://www.vet.cornell.edu/departments-centers-and-institutes/cornell-feline-health-center/health-information/feline-infectious-diseases
https://sheltermedicine.vetmed.ufl.edu/files/2017/01/Feline-respiratory-infections-in-shelters.2018.pdf